Bilemiyorum gerçekte ne kadar yaşadık yaşıyoruz yaşadım. Kaderimiz babamın doğmasıylamı,annemin yaşantısıylamı başladı.Çözemedim çözemiyorum herkes gibi yaşanilanı yaşantıyı.Bir çember içindemiyiz.Kim çözebildiki?!Benmi çözecegim,Var oluş yok oluş yok oluşun başlangıcında bir var oluş daha,daha neler.Dedim ya bilemiyorum.
Yaşadım babamın okuldaki çocukların defter yapraklarından defter yaptıgını yaşadım.
Annemin öksüzlügünü anne sevgisini tadamadığını ANNE kelimesinin eksikligini,yediği dayakların acısını gözyaşlarını, babamın sigaraya başladığı günü :amcamın kimseye söyleme benim içtigimi al sende iç diyişini duydum.Ve beni sigara içerken yakaladığında babam üzgün ve engel olamama kızgınlıgıyla bırak sigarayı senden nefret ediyorum diyişini,aslında bu kadar çok seviyordu.nefret edecek kadar.Ve babaannem aklıma gelırmiydı kolumdaki yanık izi olmasa.Hayali gözlerimin önunde.Yatalak oldugu günler birgün yüzü görmedim diyerek hayata gözlerini yumdugu gün.Komiklık yapardım gülerdi burusuk zayıf sıska bir kadındı babamı doguran dünyaya getiren kadın.Annem annelik yaptı gencecik yaşta o hasta yatagında yatan kadına...Yıkadı giydırdı temizledi bir bebek gıbı altını.
İki katlı ahşap eskı bahceli küçük bir evdi oturdugumuz.Korkardım mutfagındaki kuyudan damı akan tuvaletimiz yılanlı bahcemiz.Sert rüzgarlarda tenekeden yapılı bahce duvarımız yıkılırdı.Babam inatla kaldırırdı bahce duvarımızı.Yemyeşil koruklar olurdu asmamızda hala ekşiligi damaklarımda.Yaa!Hurma agacımız belkı bır kez baktım hurma tadına.Çocuklugumun baaşladıgı bır evdı.Mutfak damına çıkar camasır asardık ,korkardım yanlıs bır yerine bassam dusecegım diye.ayagıma gıydıgım takınya sesi kulaklarımda,koskoca takunya yı gıyerdım.Bır sopa dayardık bahce kapısına kilitimiz oydu.Kolanya bıdonuna ufak igne delikleri yapıp dus telefonu yapmıstı babam. Hortumundan doyasıya su akardı üzerimize.Okuma yazma ögrendigım evdi.Gazetede bir köşe vardı.Püf noktası,babam ögretti okumayı ögrenmekten yıldıgım zamanlar yatagın altına saklanırdım.Annemin hastalıgı kaptıgı ev. Mutfaktakı yan duvarının çatlaklarından asıltı su kezap kokusu gelirdi yan binadaki demirciden.
Küçücuk tahtadan pencereleri vardı,Şimdilerde kücük geliyor büyük pencereleri gördukten sonra...Pek bakımlı olmayan bahcesinden ve evin içinden girilen buyuk bır mutfagı içeri dogru kıvrılan bır kösede damı yagmurlarda akan bır tuvaleti,
iki bir odası yukarı dogru cıkıldıgında dar merdivenlerden iki odası bulmaca gıbı pencereleri agır gelırdı kaldırıken.Duserım dıye korkardım mınıcık boyumla on yaşlarındaydım.Ne garip halen görurum o pencereleri ruyalarımda acıp kapattıgımı bazen kapatamam ucar gıder pencerenın bır kanadı düşlerimde. Bir bodrumu vardı parelerin yuvası ogunlerde kalmıstı farelerin gözlerinin güzelligi aklımda.Evimizin alt odasının ufak bır penceresıde bahcemize bakardı.Önunden gecen kırık dökuk özentisiz taslarla sıralanmıs merdivenleri yukarıdakı odaya gıderdi.Dedim ya bulmaca gibi.Babam eve geldıgınde merdivenleri hızla cıkardı hasta yatagında yatan babannemi görmemek için belkıde içi acırdı onu hasta görmekten.
Aşagı odada yukarıya bır dıyefon yapmıstı.gecenın bır yarısı aldıgı nefesi duabılmek ıcın.Ve bırgun babamın asagıdan sesi geldı telesla yukarı odaya HANIM ANNEM GITMIS diyen sesini duydum.Anlıyamadım Allah Allah nasıl o hasta halıyle kalkıp gıdebılmıstıkı yatagından.Ve asagı indigimizde öylece baktımkı kendı degıldı gıden ruhuydu.Gözlerini yummustu bu hayata. Acı tatlı gunleri uzaklarda bırakarak,o zamanlardan beri yemem o gıdenlerimiz için yapılan helvadan.
Yaşadım babamın okuldaki çocukların defter yapraklarından defter yaptıgını yaşadım.
Annemin öksüzlügünü anne sevgisini tadamadığını ANNE kelimesinin eksikligini,yediği dayakların acısını gözyaşlarını, babamın sigaraya başladığı günü :amcamın kimseye söyleme benim içtigimi al sende iç diyişini duydum.Ve beni sigara içerken yakaladığında babam üzgün ve engel olamama kızgınlıgıyla bırak sigarayı senden nefret ediyorum diyişini,aslında bu kadar çok seviyordu.nefret edecek kadar.Ve babaannem aklıma gelırmiydı kolumdaki yanık izi olmasa.Hayali gözlerimin önunde.Yatalak oldugu günler birgün yüzü görmedim diyerek hayata gözlerini yumdugu gün.Komiklık yapardım gülerdi burusuk zayıf sıska bir kadındı babamı doguran dünyaya getiren kadın.Annem annelik yaptı gencecik yaşta o hasta yatagında yatan kadına...Yıkadı giydırdı temizledi bir bebek gıbı altını.
İki katlı ahşap eskı bahceli küçük bir evdi oturdugumuz.Korkardım mutfagındaki kuyudan damı akan tuvaletimiz yılanlı bahcemiz.Sert rüzgarlarda tenekeden yapılı bahce duvarımız yıkılırdı.Babam inatla kaldırırdı bahce duvarımızı.Yemyeşil koruklar olurdu asmamızda hala ekşiligi damaklarımda.Yaa!Hurma agacımız belkı bır kez baktım hurma tadına.Çocuklugumun baaşladıgı bır evdı.Mutfak damına çıkar camasır asardık ,korkardım yanlıs bır yerine bassam dusecegım diye.ayagıma gıydıgım takınya sesi kulaklarımda,koskoca takunya yı gıyerdım.Bır sopa dayardık bahce kapısına kilitimiz oydu.Kolanya bıdonuna ufak igne delikleri yapıp dus telefonu yapmıstı babam. Hortumundan doyasıya su akardı üzerimize.Okuma yazma ögrendigım evdi.Gazetede bir köşe vardı.Püf noktası,babam ögretti okumayı ögrenmekten yıldıgım zamanlar yatagın altına saklanırdım.Annemin hastalıgı kaptıgı ev. Mutfaktakı yan duvarının çatlaklarından asıltı su kezap kokusu gelirdi yan binadaki demirciden.
Küçücuk tahtadan pencereleri vardı,Şimdilerde kücük geliyor büyük pencereleri gördukten sonra...Pek bakımlı olmayan bahcesinden ve evin içinden girilen buyuk bır mutfagı içeri dogru kıvrılan bır kösede damı yagmurlarda akan bır tuvaleti,
iki bir odası yukarı dogru cıkıldıgında dar merdivenlerden iki odası bulmaca gıbı pencereleri agır gelırdı kaldırıken.Duserım dıye korkardım mınıcık boyumla on yaşlarındaydım.Ne garip halen görurum o pencereleri ruyalarımda acıp kapattıgımı bazen kapatamam ucar gıder pencerenın bır kanadı düşlerimde. Bir bodrumu vardı parelerin yuvası ogunlerde kalmıstı farelerin gözlerinin güzelligi aklımda.Evimizin alt odasının ufak bır penceresıde bahcemize bakardı.Önunden gecen kırık dökuk özentisiz taslarla sıralanmıs merdivenleri yukarıdakı odaya gıderdi.Dedim ya bulmaca gibi.Babam eve geldıgınde merdivenleri hızla cıkardı hasta yatagında yatan babannemi görmemek için belkıde içi acırdı onu hasta görmekten.
Aşagı odada yukarıya bır dıyefon yapmıstı.gecenın bır yarısı aldıgı nefesi duabılmek ıcın.Ve bırgun babamın asagıdan sesi geldı telesla yukarı odaya HANIM ANNEM GITMIS diyen sesini duydum.Anlıyamadım Allah Allah nasıl o hasta halıyle kalkıp gıdebılmıstıkı yatagından.Ve asagı indigimizde öylece baktımkı kendı degıldı gıden ruhuydu.Gözlerini yummustu bu hayata. Acı tatlı gunleri uzaklarda bırakarak,o zamanlardan beri yemem o gıdenlerimiz için yapılan helvadan.
